desprendimiento de gas

Kullanım örnekleri

desprendimiento de gas
gas freeing
icon arrow

gas

Phonetic: "/ɡæs/"

Part Of Speech: noun


Definition: Matter in a state intermediate between liquid and plasma that can be contained only if it is fully surrounded by a solid (or in a bubble of liquid) (or held together by gravitational pull); it can condense into a liquid, or can (rarely) become a solid directly.

Example: A lot of gas had escaped from the cylinder.


Definition: A chemical element or compound in such a state.

Example: The atmosphere is made up of a number of different gases.


Definition: A flammable gaseous hydrocarbon or hydrocarbon mixture (typically predominantly methane) used as a fuel, e.g. for cooking, heating, electricity generation or as a fuel in internal combustion engines in vehicles.

Example: Gas-fired power stations have largely replaced coal-burning ones.


Definition: A hob on a gas cooker.

Example: She turned the gas on, put the potatoes on, then lit the oven.


Definition: Methane or other waste gases trapped in one's belly as a result of the digestive process.

Example: My tummy hurts so bad, I have gas.


Definition: A humorous or entertaining event or person.

Example: He is such a gas!


Definition: Frothy talk; chatter.


Definition: A fastball.

Example: The closer threw him nothing but gas.


Definition: Arterial or venous blood gas.


Definition: Marijuana, typically of high quality.

icon arrow

gas

Phonetic: "/ɡæs/"

Part Of Speech: verb


Definition: To kill with poisonous gas.


Definition: To talk in a boastful or vapid way; chatter.


Definition: To impose upon by talking boastfully.


Definition: To emit gas.

Example: The battery cell was gassing.


Definition: To impregnate with gas.

Example: to gas lime with chlorine in the manufacture of bleaching powder


Definition: To singe, as in a gas flame, so as to remove loose fibers.

Example: to gas thread

icon arrow

freeing

Phonetic: "/ˈfɹiːɪŋ/"

Part Of Speech: verb


Definition: To make free; set at liberty; release.


Definition: To rid of something that confines or oppresses.

icon arrow

freeing

Phonetic: "/ˈfɹiːɪŋ/"

Part Of Speech: noun


Definition: The act of making something free; liberation.

Ücretsiz İngilizce-Türkçe Çevirmen

Kaynak metinler, AI tabanlı yazım denetleyici tarafından otomatik olarak düzeltilerek daha iyi bir çeviri elde edilir. Tıp, kesin bilimler, hukuk vb. gibi çeşitli alanlarda metinlerinin içeriğini ve dil özelliklerini koruyarak belgeleri anında çevirin.

İster eğitim, iş veya kişisel amaçlar için İngilizce'den Türkçe'ye veya Türkçe'den İngilizce'ye çevrilmiş metinlere ihtiyacınız olsun, online çeviri siteleri aklınıza gelen ilk çözüm olabilir. Tercümanımız kurumsal, akademik, yasal, tıbbi terimleri yetkin bir şekilde dikkate alır. Ayrıca çeviri aşamasında, aklınıza gelen metnin, ihtiyacınız olan terimler kullanılarak, bu alanda profesyonellerle çalışarak ihtiyacınız olan tarzda tercüme edildiğinden emin olabilirsiniz.İngilizce, dünyada yaklaşık 1,5 milyar insan tarafından konuşulmaktadır. Dünyada en çok konuşulan dildir. 1.000.000'den fazla kelime var! Türkçe, Türkiye'de, Kuzey Kıbrıs'ta yaklaşık 80 milyon kişi ile Avrupa ve Kuzey Amerika'daki göçmen toplulukları tarafından konuşulmaktadır. Yaklaşık 88 milyon konuşmacı ile en çok konuşulan Türk dilidir. Türk dili, Türkiye'nin batısında yer alan Anadolu'da ortaya çıkmıştır. Şu anda, bu iki hacimli ve harika dildeki çevirilerle hızlı, rahat ve ücretsiz çalışmanız için size profesyonel çevirmenimizin işlevselliğini sunuyoruz!